Çok garip duygular içerisindeydim. Bir ekran görüntüsüyle başlayan olay nerelere gelmişti.  Tini omzumda ağladığında kendimi çok kötü hissetmiştim. Sanırım aşk demek bu olsa gerek.

Birdenbire kolumdaki yanma hissiyle beraber hızla arkama döndüm. Biri koluma dokunmuştu. Arkama baktığımda kimse yoktu. Ama birinin koluma dokunduğundan emindim.

Zilin çalması ile sınıfa doğru hareket ettim. Kapıdan girerken Tini ile çarpıştık. 

- Aaaa Shawn merhaba

- Merhaba Tini

- Nasılsın ?

- İyiyim.

- Kolunun acıdığını fark etmedim sanma.

- Evet acıyor, ama bunu sana belli etmemeye çalışıyorum.

- Kıyamam. dedi ve bana sımsıkı sarıldı.Farkında olmadan kolumu acıtıyordu. Ama bunu ona belli etmemeye çalışıyordum. Sarılmayı bıraktığında o acı dolu yüz ifademin yerine gülümsü yen yüzüm çoktan gelmişti bile.  Birlikte sınıfa gittik. Derste yanıma oturdu. Ara sıra omzuma yatıyordu. Sanırım iyi uyumamıştı. Ders bitiminde birlikte kantine gittik. 

Kantine giderken bana bir çocuk çarptı. Bu Diego'idi.  O çocukla bir kaç kavgamız olmuştu. Kendisinden pek haz etmezdim. O da beni sevmezdi zaten.

Ben acıdan kıvranırken Tini iyi misin Shawn ? dedi. İyiyim dedim. 

- O çocuk kimdi ?

- Diego

- Okulun belalı çocuğu yani.

- Evet.

- Onu pek sevmem. Kendisiyle bir kaç kere kavga etmiştik.

- Boşver , bir daha kavga etme. Hele bu haldeyken dedi ve gözleri doldu. Hayır , ağlama . Bu senin hatan değil. Benim hatam dedim. Kafasını salladı ve  kantine giriş yaptık.

Şu salak diego ile  ilgili düşünceleriniz neler ? :)

Sizce olaylar biraz fazla hızlı mı gelişti ?